|
SALVADOR DALİ 1904 'de Fiqueras'da doğdu. Sürrealismin
en büyük ressamlarındadır. Ve dahi olarak tanınmıştır. Yaşamı da
çılgınca geçmiştir. Bir hukukçu olan babası Salvador Dali Cusi serbest
düşünceli bir adamdı. Annesinin üzerine aşırı düştüğü Salvador,
çok sinirli bir çocuktu. On yaşındayken izlenimcileri, 14 yaşında
19. yy.'ın "debdebeciler" dediği akademik ressamlarını
keşfetti. O sıralarda kendisi için "methiyeler" yazan
çocukluk arkadaşı Federico Garcia Lorca en yakın arkadaşıydı.
Skandalı çok severdi.. Ona Salvador (İspanyolca El Salvodor = Kurtarıcı)
adını vermişlerdi. Çünkü, Dali'ye göre resim sanatını "soyut
resim, akademik gerçek üstücülük, dadacılık ve bütün öteki karmaşacılıkların
yarattığı ölüm tehlikesinden kurtarması alnında yazıyordu. Katalanların
yalnızca yiyebildikleri, dokunabildikleri, görebildikleri şeylerin
varlığına inandıkları söylenir. Ne yediğimi biliyorum; ne yaptığımı
bilmiyorum. Yiyecek içecekle ilgili bu tür sabuklamalar Dali'nin
resimlerinde sürekli olarak karşımıza çıkar. Söz gelimi o ünlü eriyen
saatler, erimekte olan Camambert peyniriyle ilgili bir düşten esinlenmiş
akıp giden, giderken çevresindeki her şeyi de götüren zamana ilişkin
metafizik birer imgedirler. Zamanın tüm moda akımlarını Dali'ye
çocuk oyuncağı gibi geliyordu.
Salvador çalışmalarının çoğunu Paris'te sürdürdü ama Amerika, İngiltere
ve memleketi İspanya'dan da hiç ayrılamadı. Herkesi yapıtlarıyla
olduğu gibi, sıradışı kişiliğiyle de etkliyordu .
Dali'nin yaşamındaki dönüm noktasını oluşturan asıl olay, Gala'nın
girmesiydi. Çocukluk düşlerinde canlandırıp adını gizemli bir önzesiyle
"Galuchka" koyduğu, Ampurdanlı Kız gibi resimlerine konu
yaptığı genç kadınların ete kemiğe bürünmesiydi Gala. Salvador Dali
ile tanışıp sınırsız bir aşka sürüklenen Rus ressam Gala, severek
evlendiği eşiyle çocuğunu bırakıp çılgın ressama koştu. Özgüvenli,
becerikli, girişken, ne istediğini bilen kişiliğiyle, cazibesiyle
ve fettanlıkla `çocuk-kadınlık` arasında salınan imgesiyle Gala
Diakonova, Dali ile İspanya'da dini seromoniyle evlendi ve çılgınlıklarla
dolu 50 yıl geçirdi Bu aşktan da hiçbir zaman pişmanlık duymadı.
İki çılgın aşık sanatlarıyla dünyaya kendilerini ve aşklarını kabul
ettirmişlerdi. Londra'daki bir gerçeküstücü sergide konuşma yapan
Dali dalgıç giysisiyle geldiği salonda boğulma tehlikesi geçirdi.
1938 'de Londra'ya gitti. Freud'u gördü ve birkaç portresini yaptı.
1940 'larda Gala ile birlikte Paris'e yerleştiler. 1948 'e kadar
orada kaldılar
1982 'de Gala öldü. İlham perisi ölmüştü Dali'nin ve bunu kabul
edemiyordu .
Dali bundan sonraki yaşamını Gala'ya armağan ettiği şatoda devam
etti.Orada çalışıyor ve yaptığı her resmi ölmüş sevgilisine ithaf
ediyordu. Şatodan hiç ayrılmadı. Dali 1984 'de odasında çıkan yangın
sonucu ağır yaralandı.
Daha sonra Torre Galatea'ya, Gala ile yaptırdığı yazlık evine yerleşti
ve yemek yemeyi reddederek 23 Ocak'ta orada öldü. Sevgili eşi Gala'ya
kavuşmayı bekliyordu ve kendi isteğiyle onun yanına göçtü.
|
|