Dünyanın tartışmasız en büyük ruhbilimcisi olarak
tanınan Freud eşi Martha Bernays' la ömür boyu süren bir beraberlik
yaşadı. 1986 da Viyana'ya yerleştikleri yıl, evleninceye kadar oldukca
sorunlu bir nişanlılık dönemi yaşadılar. Freud'dan altı yaş küçük
olan Martha babası öldükten sonra da uzun süre Freud'den ayrı kaldı.
Annesinin zorlamasıyla aile Wandsbek' e taşındı. Annesi ayrı yerde
uzun bir ayrılığın onları ayıracağını düşünüyordu. Ona göre kızı
kansızlık çekecek belki ama Freud'de sınavlarda başarısız olucaktı.
Böylece Martha dört yıl Freud un öğretim görevlisi olmaya hak kazanmasını
bekledi. Freud Wandsbek' e çok nadir gelmesine izin veriliyordu.
Buna rağmen aşkları sürdü ve Freud'le Martha her gün birbirlerine
mektup yazdılar.
MEKTUPLAR
Sevgili canım, benim aşkımın
tüm ulviliğini ne yazık ki yoksulluğumun tüm disipsizliğini, ancak
senin davranışlarından sonra anlayabileceğim. Bunu çok iyi biliyorum.
Bunun ne derece önemli olduğunu idrak etmeye devam ediyorum. Bu küçük
güzel kutu ve o hayranlık duyulası fotoğraf karşımda olmasaydı yaşananların
sadece birer düş olduğunu zannedecek ve gözlerimi açmaktan korkacaktım.
Fakat arkadaşlarım bunun bir gerçek olduğunu söylüyorlar. Bunun gerçek
olması gerekir. Martha benimdir. Herkesin kendisinden hayranlıkla
söz ettiği bu genç kız ilk karşılaşmamızdan itibaren tüm karşı koymalarıma
rağmen kalbimi caldı. Oysa ben tam olarak kendime güvenemiyorum.Kur
yapmaktan çekiniyordum, o bana gelip bendeki değeri, bana özgü değerlere
dönüştürdü, bana yeni bir umut en çok ihtiyaç duyduğum bir zamanda
çalışmak için taze bir güç bahşetti.
Benim biricik sevgilim, sen yeniden döndüğünde o cana yakın varlığınla
beni tedirgin eden beceriksizliği ve çekingenliği yenmiş olacağım,
o minnacık güzel odamızda yeniden başbaşa kalacağız;sen koltuğa oturmuş
ve ben ayaklarımı yuvarlak tabureye uzatmış olarak..
Ne güneşin batışından konuşacağız ne sabahın oluşundan.. o can sıkıcı
endişelerin yolculukların gündem oluşturmayacak kaygıların artık bizi
ayıramıyacağı dönemden konuşacağız.
İşte bugün de bitti, kağıdımda hiç boş yer kalmadı, gene de seninle
gevezelik etme arzumun önüne geçemiyorum. Hoşckal ve bu zavallı adamı
ne kadar mutlu ettiğini unutma.