duydum geri dönmüşsün sılana
hasta ve çok yorgunmuş hepimize yeten yüreğin. biz seninle bir zamanlar
elele dolaşırken gez göz arpacıkların menzilinde şimdi karanlık güneşleri
yanında taşıyormuşsun. biz seninle aynı sılanın gurbetçileriydik bütün
kapıları çalıp seni soruyorum falcıların yeşil su tasları dilsiz bir
ses, bir soluk,ince kırılgan bir gülüş karanlığına karışmışlar bulamıyorum.
sen alanların en güzel gözlü kızı kavgalarımızın kırmızı karanfili
hepimizin en narini, en güçlüsü geçmişle geleceğin kesiştiği bir boşlukta
bir sunak taşının hem kurbanı hem bekçisi sana biçilen karanlıkları
artık taşıyamıyormuşsun ah bir bulabilsem seni uzatabilsek birbirimize
ellerimizi yeniden yaşatabilir miyiz kırmızı karanfillerimizi.