Ağla ey gözlerim

Senin adın bana gözyaşı. Ağlamak beni benden götürüyor; sana getirmiyor.
Aramızdan sular sızıyor; ağlıyorum. Senin tadın bana bin kor parçası. Ayrılığın yangınlar sunuyor göğsüme. Kalbim yanarken, gözüm yaş döküyor.Gözümün yaşı kalbimin yangınını söndürmeye yeter mi acep?

Ağlama ey gözlerim, bu denli yangına suların serinliği fayda etmez.
Senin bakışınla güneş aydınlık olur, ay nurlanır, ışık yolunu bulur. Sen
olmasan ufuklar karanlık, yıldızlar dağınık, sular bulanıktır. Seni bekleyen bulutlar gibi ben de gözlerine ağsam. Çöle düşen yağmurlar gibi, ben de senin bakışınla ıslansam; n'olur?

Ağlama ey gözlerim, bunca maviliğe suların derinliği yetmez. Senin bakışın bin bıçak bana. Gönlüm parçalanır; kalbim yaralanır. Göz göz olur kalbimin katılığı. Sulara yol olur yüzüm. Senin tuttuğun bıçağın kabzası olsam, yine sivrilir yine keserdim. Dokunduğun yerde ben olmam; parçalanır, parçalanır da öyle söylerim sana söyleyeceğimi. Hecelere bölünürüm, nefes nefes dağılırım. Susarım ki, sen söyleyesin iyiliğimi.

Ağlama ey gözlerim, bunca yarayı iyileştirmeye suların şifası yetmez.
Seni anlatmaya sözüm yetmez. Nice yaban sözlerle yaralı ki sana dair şeylere dilim dönmez. Seni söyledikçe yaraları depreşir. Nicedir tuza bandığım dudaklarım sulara erişemez. Yaralarımı seni yâr bilenlere satarım; bir ticaret ki alan kâr etmez, satan kâr etmez. Yaralar da yaralanırmış meğer senin yokluğunda. Senin için ağlayışım neşeymiş bana meğer. Sana ağlayamayanlara kim ağlasın? Seni bilmeyenlere hangi söz yoldaş olsun?

Ağlama ey gözlerim; bunca ağlayışı suların çağlayışı seslendiremez.
Senin yüzün gül bana. N'olur bir gül bana. Gül ki, güller utansın. Gül ki,
yüzler kızarsın.. Senin açtığın bahçede hiç olmazsa bir diken olayım. Diken
de olsam yanına varayım, yanında kalayım. Nice diken hatırınla varlığa yüz
buldu. Göğsünün gölgesinde bana da bir yer versen, n'olur? Bu bahçede senin
yüzün gibi bir gül açtıktan sonra, başkaları diken de olsa sevimlidir.

Ağlama ey gözlerim; bunca güzel bir gülü sulamaya suların hepsi koşsa
yetmez. Senin adını yazmak lütuftur kalemlere. Seni yazmaya harfler yetmez. Sensin gözümün karası. Sensin ak sayfaların kara yazısı. Kalbimin karasından çıkarıp damıtsam da mürekkebimi, seni kâğıda düşürmeye anlamlar yetmez. Senin varlığın değil midir sözleri büyüleyen? Senin sözlerin değil midir harfleri kelimelerin göğsüne koyan? Sen yoksan anlam üşür, alev üşür. Sen söz söylemezsen, harfler dökülür, sayfalar dağılır, kitaplar yarım kalır. Sen olmasan, yağmurlar toprağa düşmez, anlamlar kelimelerin kalbine koşmaz.

Ağlama ey gözlerim; bunca güzel bir ismi yazmaya suların hepsi mürekkep olsa yetmez. Senin hatıran güldür bana. Senin yüzünü anıp da ıslansa kirpiklerim n'ola? Değil mi ki gül hatırına nice diken de sulanır, nazlanır, sevilir. Senin yüzünü görmek hatırına nice dikenlere katlandım; nice uzaklara savruldum. Sana yoldaş olmak için cennetten kovuldum, kalbimi yaban sevdalara saldım. Seni bilmek adına yokluğun vadisine savruldum. Seni sevmek aşkına, ölümlerin ve vedaların çölünde kayboldum.

Ağlama ey gözlerim; bunca güzel bir gülün hatırasına ağlamaya suların hepsi
gözyaşı olsa yetmez. Senin bakışın şifadır gönlüme. Sensiz gönüller yetimdir. Sensiz yetimler yetimliğinden utanır, öksüzler itilip kakılr. Sensiz eller ellere yabancı durur; kalpler kalplere küskün kalır. Sensiz kırıklar kırıklığından habersiz olur. Sensiz yıkıklar yıkıldığına ağlamaz olur. Onarılacak bir şey kalmaz yeryüzünde; onarımlar iptal olur, yaralar açık kalır, kayıplar aranmaz olur. Dağlar yollara yol vermez sen yoksan. Aşklar kalplere düşmez sen yoksan. Senin bakışın devalara deva olur. Hastaların hatırı senin adınla sorulur. Ölülerin hakkı senin aşkınla korunur. Yokluk varlığa senin hatırına yüz bulur.

Ağlama ey gözlerim; bunca güzel bir nehir akmasa içimizden, nice karanlık
gecelerde nice hastalara verilen nice sular yolda kalır. Senin dudağındır bana suları serin eyleyen. Sensiz dudak dudağa değmez. Sensiz tatlar damağa erişemez. Senin dudağından gelen sözlerle derinleşir denizler. Senin damağına değen hikmetle ıslanır yağmurlar. Senin nefesinin okşadığı gerçeklerle genişler gökler. Sen yoksan sular bile seraba kanar.
Sen söylemezsen, aynalar bile aynalara kanar. Sen konuşmazsan, sesler
seslere erişmez, harfler kendinden utanır.

Ağlama ey gözlerim; bunca güzel bir güzel bakmasa yüzümüze, nice testiden
nice dudağa varan serin sular dilde kurur, damakta çoraklaşır.

SENAİ DEMİRCİ

 
Arkadaşına
Adınız E-mail Adresiniz Mesajınız   Arkadaşınızın Maili