Yalnýz Aðaç
Aylar, yýllar böyle geçmiþ. Diðer aðaçlar hep onu taþýyan aðacý kýskanmýþ durmuþ. O küçük zeytinin mutsuzluðunu görmeden. Zeytinin yalnýzlýðýný, herþeyini paylaþtýðý yapraklar bile anlamamýþ. Onlar, isteyebileceði herþeyi kendisine verdiklerini düþünüyorlarmýþ. Zeytin ise yapraklardan gizlenip saatlerce aðlýyormuþ hep. Geceleri gökyüzüne bakýp yýldýzlarýn birbirine göz kýrpmalarýný seyrediyormuþ. Ve onlardan biri olmayý hayal ediyormuþ. Sabah olduðunda ise, baþýný gökyüzünden indirip, yapraklarýn arasýnda yýldýzlar kadar güzel bir zeytin görebilir miyim diye aranýp duruyormuþ. Yýllar geçmiþ. Ama tek bir zeytin tanesi dahi görememiþ. Ve bir sabah, artýk aramaktan vazgeçmiþ. Kendisini tutan o incecik sapýný býrakývermiþ. Yere düþtüðünde son bir kez gökyüzüne bakmýþ, ve sonra yine son kez gözlerini yummuþ...
|
|||||||||||||||||||||||
|