|
ORPHEUS ILE EURYDIKE
Ilk musikiciler tanrilardi. Athena, kendisi çalgi çalmazdi ama, flütün
yaraticiydi. Hermes de Iyra'yi yaratmis, Apollon'a vermisti.Apollon bu
çalgidan öyle güzel, öyle etkili ezgiler çikarirdi ki Olympuslular kendilerinden
geçerlerdi. Hermes kavali saklamisti kendine, o da sirasi geldi miydi
küçücük çalgidan çosturucu sesler çikarmasinin becerirdi. pan da, agzina
sazdan kavalini yerlestirince dinleyenler baharda bülbül sakiyor sanirlardi.
Musalarin sesleri ise dillere destandi.
Bu ilk müsikicileri, çalgida neredeyse tanrilarla boy ölçüsecek ölümlüler
izledi. Iste o ölümlülerden belki de en önemlisi Orphedus'du. Annesi musalaradan
kalliope, babasi da bir Thrakia prensi çikabilirdi. Çalma,, söyleme gücünün
siniri yoktu. Hiç kimse, hiçbirsey karsi koyamazdi ona.
Thrakia daglarinin durgun ormanlarinda
Çalgisinin pesinden sürüklüyor Orpheus
Bütün o agaçlari, yirtici hayvanlari
Canli cansiz ne varsa arkasindan giderdi Orpheus'un. Tepelerdeki agaçlari
bile yerlerinden oynatabilirdi Orpheus, irmaklarin akisini bile degistirebilirdi.
Orpheus, Eurydike ile evlenmeden önce ünlü Argonautlar seferine katilmisti.
?anus'un önderliginde yapilan bu seferde denizciler arasinda ne zaman
bir kavga bas gösterse Orpheus çalgisini çalmis, gergin sinirleri yatistirmistir.
Kürek çekenler ne zaman yorulmussa, yine Orpheus yetismistir imdada. Onun
çalgisindan çikan ezgiler, bitkin denizcileri ansizin güçlendirmistir.
Arkadaslarini Sirenleden kurtaranda Orpheus'dur. Sirenlerin büyülü seslerini
duyan denizciler, seslerin geldigi kayaliklara dogru kürek çekmeye baslamislardi.
Orpheus Iyra'sinin kaptigi gibi o büyülü sesleri bastiran ezgiler çikardi.
Argo gemisi tehlikeli bölgeden çikincaya kadar da çalgisini çalmayi sürdürdü.
Orpheus gemide olmasaydi, Argonotlar?n kemikleri Sirenlerin adasinda kalacakti.
Orpheus'un Eurydike'yi ilk ne zaman, nerede gördügü bilimiyor, ama ünlü
çalgicinin sevgilisinin gönlünü kazanmak için çalgisini "konusturdugu"
saniliyor; zaten hangi kiz karsi koyabilirdi o çalgiya?
Iki genç birbirlerini sevdiler, sonunda da evlendiler. Sevinçleri çok,
ama çok kisa sürdü. Dügünden sonra gelin, arkadaslariyla birlikte giderken
otlarin arasindan ok gibi firlayan bir yilan onu sokuverdi. Zavalli Eurydike
oracikta öldü. Dayanilmaz bir aci kapladi Orpheus'un her yanini; ölüler
ülkesine gidip sevgilisini geri almaya karar verdi. Kendi kendine söyle
dedi.
Kandiririm
Demeter'in kizini sarkilarimla,
Ölüler tanrisini kandiririm,
Büyülerim ikisinin de yüregini,
Alir sevgilimi, Hades'ten kaçiririm
Kimsenin sevdigi insan için yapamayacagini o yapti. Yeraltina inip çalgisinin
tellerine dokundu. Köpek Kerberos kendinden geçti: Iksion çarki ansizin
duruverdi; Sisyphos, kayasinin üstüne çikip oturdu; Tantalos susuzlugunu
unuttu. Erinyslerin gözleri yaslarla doldu. Hades'in tanrisiyla tanriçasi
çalginin büyüsüne kaptirdilar kendilerini.
Cesaretinin ve çalgi çalmadaki ustaliginin karsiligini gördü Orpheus.
Yeralti tanrisi, Eurydike'yi çagirip ona geri verdi. Bir sarti vardi ama:
Orpheus önden, Eurydike de onun arkasindan yürüyecekti. Yeryüzüne çikincaya
kadar, Orpheus arkasina dönüp sevgilisine bir kerecik olsun bakmayacakti.
Iki sevgili yola koyuldular. Hades'in koca kapilarindan geçip yeryüzüne
çikan yolu tarmanmaya basladilar. Orheus, arkasindan Eurydike'nin gelmekte
oldugunu biliyordu; biliyordu ama , içi içini yiyordu. Dönüp bakmak, kendi
gözleriyle görüp emin olmak istiyordu. Böylece yürüdüler yürüdüler, karanliklari
geride birakip aydinlikga dogru yol aldilar. Orpheus gün isigina çikar
çikmaz dönüp ardina bakti. Biraz acele etmisti ama, Eurydike daha magaranin
içindeydi. Belli belirsiz karisinin yüzünü gördü. onu yakalamak için kollarini
uzatti, tutamadi. Eurydike, Hades'e dönmüstü.
Orpheus, yeraltina inmek istedi yine, ama tanrilar birakmadilar. Bir ölümlü
ikinci kere girebilir miydi ölüler ülkesine? Orpheus, Thrakia'nin yabani
issizligina döndü. Orada agaçlarla, dallara, çiçeklere çalgisini çaldi.
Durmak, dinlenmek nedir bilmedi, çilginlar gibi çaldi çaldi söyledi....Sonunda
Maenadlara rastladi. Maenadlar, talihsiz çalgiciyi paramparça edip kafasini
Hebros irmagina attilar. Hebros, kafayi deniz, ta Lesbos kiyilarina kadar
götürdü. Orada Musalar buldular, alip adanin tapinagina gömdüler. Sonra
Orpheus'un kaburga kemiklerini topladilar. Onlari da Olympos daginin eteklerinde
bir mezara koydular. O günden beri Olympos dagi eteklerinde bülbüllerin
sakimasi daha bir tatli, daha bir hüzünlüdür.
|
|